Başka siteden bilgi kopyalamak
dışında hepsi Semih'in web sitesinin alaka düzeyini artırmak için iyi
yöntemler. Eğer çok sayıda site aynı içeriği kullanırsa, arama listesinde
aralarından birinin diğerlerinin önüne çıkması zorlaşacaktır. Arama motorlarının siteleri
sıralama şekli onların "gizli tarifidir". Nasıl yaptıkları çok sıkı
korunan bir sırdır. Ancak
Semih'in başka siteden kopyalamak dışındaki bütün fikirlerinin, arama motorları
tarafından görünürlüğüne olumlu etkisi olacağını varsayabiliriz
Sonraki
adımlar
İlginizi
çeken birkaç terimi ya da satmak istediğiniz ürün ve hizmetleri aratın. Arama
motoru sonuç sayfalarında ne tür sonuçlar görüyorsunuz? En üst sıralarda çıkan
sitelerde, neden bu kadar ön planda yer aldıklarını açıklayabilecek şeyler
görüyor musunuz? Web sitenize eklemek istediğiniz içeriklerin bir listesini
çıkarın. Bu sayede indekste yer alma şansınız ve arama sonuç sayfalarında daha
iyi sıralarda olma şansınız artacaktır
Merhaba!
Arama motorlarının işleyişini ele alacağımız videoya hoş geldiniz. Arama
motorlarının web sayfalarını nasıl bulduğunu, bulduğu sayfalarla ne yaptığı ve
hangi sonuçları nasıl göstermeye karar verdiğinden bahsedeceğiz.
En yakın kahve dükkânını bulmak için arama motoru kullandığınızda muhtemelen
arama motoru teknolojisinin nasıl çalıştığını aklınızdan geçirmiyorsunuzdur.
Ancak arada merak ettiğiniz olmuştur. Sayfada gördüğünüz sonuçları bir arama
motoru koca İnternet'ten nasıl öyle çabucak seçip çıkardı?
Her arama motorunun kendi yazılım programı olsa da çalışma biçimleri oldukça
benzerdir. Hepsi üç görev gerçekleştirir.
İlkinde, öğrendiği ve görmeye izni olan içeriği inceler (buna taramak denir).
İkincisinde, her bir içerik parçasını kategorize eder (buna dizine eklemek
denir).
Ve üçüncüsünde, arama yapan kişi için en yararlı içeriğin hangisi olduğuna
karar verir (buna sıralama denir).
Bunların nasıl işlediğine daha yakından bakalım.
Arama motorları İnternet'i "tarayıp" web sayfaları, görseller ve videolar
gibi içerikler keşfeder. Tüm arama motorları sayfalara erişmek için
"tarayıcı", "örümcek" ve robot sözcüğünün kısaltması olan
"bot" adında bilgisayar programları kullanır.
Botlar başka sayfalara yönlendiren bağlantıları takip ederek bir sayfadan diğerine
atlar. Bu botlar durmak nedir bilmez, tek amaçları sürekli sayfa ziyaret edip
dizine eklemek için yeni bağlantı ve içerik aramaktır.
Dizine ekleme, sürecin ikinci bölümüdür. Dizin, botlar tarafından bulunan web
sayfaları ve içeriklerin tamamını kapsayan muazzam bir listeden oluşur. Arama
motoru, arama sonuçları sayfalarında görüntülenen bilgilerin kaynağı olarak bu
dizinden faydalanır.
Ancak, botların bulduğu her şey arama motorunun dizininde yer edinemez.
Örneğin arama motorları tek bir içeriğin farklı web sitelerinde yer alan birçok
kopyasını bulabilir.
Peki bu nasıl mümkün oluyor? Şöyle, bir kahve dükkânı yerine kahve makinesi
aradığınızı hayal edin. Birinci sınıf KralKahve2010 ürün tanımının, çoğu büyük
satıcının web sitesinde kelimesi kelimesine aynı olduğunu fark edebilirsiniz.
Bu tanım üretici tarafından yapılmış olabilir ancak arama motoru, dizinde hangi
versiyonu saklayacağına dair bir karar vermek zorundadır. Yüzlerce kopya
bulundurmaya gerek olmadığından her sayfanın eklenmesi de olası değildir.
Dolayısıyla kahve makinesi sattığınız bir web siteniz varsa KralKahve2010 için
özgün bir tanım yazmanız daha faydalı olur.
Mantıklı geliyor mu?
Tarama ve dizine ekleme süreçlerinin üzerinden geçtiğimize göre, geriye
sıralama kalıyor. Bir arama sorgusu girdiğinizde motor, kullandığınız sözcük ve
sözcük öbeklerini diziniyle karşılaştırarak eşleşen sonuçlar elde etmeye
çalışır. Örneğin arama motorunun 230 milyon eşleşen sonuç bulduğunu varsayalım.
Şimdi sıra, arama motorunun son görevi olan sıralama işleminde.
Arama motorlarının sayfaları sıralama yöntemi çok gizlidir, bu işlem onların
adeta özel soslarıdır. Arama motorları sıralamayı belirlemek için sayfadaki
sözcükler, sayfaya bağlanan diğer web sitelerinin sayısı ve içeriğin yeniliği
gibi yüzlerce farklı unsura başvurur.
Ancak sıralamayı belirlemek için kullandıkları formül ne olursa olsun amaç
değişmez: Arama yapan kişi ile aradığı şey arasında bağlantı kurmak.
Peki şimdiye dek neler öğrendik? Arama motorları içerik bulmak, bunları
düzenlemek ve arama yapan kişilere en alakalı sonuçları göstermek için web'i
didik didik arar. Bu süreci kavramanı, web sitenizi en iyi hale getirmenize
yardımcı olur.
Anahtar eğitimler
Arama
motorları, bir şeyi arattığınızda World Wide Web'deki bütün sayfaları inceler,
kategorilere ayırır ve mantıksal düzene koyar. Sürecin nasıl işlediğini
öğrenmek işletmenize fayda sağlayabilir. Bu videoda işlenen konular:
Arama
motorları web sayfalarını nasıl buluyor?
Buldukları
web sayfalarıyla ne yapıyor?
Arama
sonuçlarında neyi göstereceklerine nasıl karar veriyor?
Arama motorları insanların istedikleri ürün veya hizmeti tam da istedikleri
anda aramalarını sağlar. Aynı zamanda işletmelerin, sundukları ürün ve hizmetle
en çok ilgilenen müşterileri hedeflemesine de yardımcı olurlar.
Pek çok işletme açısından, arama motorlarında reklam vermeyi bu kadar
yararlı kılan şey bu faydaların bir karmasıdır. Reklamlar; müşteriler
işletmelerin sunduğu şeyleri aratırken ortaya çıkabilirler.
Sonraki
adımlar
Araştırmak istediğiniz birşeyler bulup farklı arama motorlarında aramayı
deneyin. Sonuçları karşılaştırın. Farklı arama motorları kullandığınızda farklı
bilgi tipleri bulabiliyor musunuz?
Merhaba! Bu
videoda, biraz arama motorlarının tarihinden bahsedeceğiz. Arama motorlarının
iş dünyasını nasıl değiştirdiğini ve neden işletmenizi pazarlamanız için harika
bir yer olduğunu açıklayacağız.
Peki, arama motorlarının çıkış noktası nedir? En eski arama motorlarından biri,
1990 yılında çıkarılan ve dosya adlarına -temelde web sitesi adlarına- erişim
imkânı sunan Archie adlı bir programdı. Ancak, Archie'den sayfalarda ne
olduğunu öğrenemiyorduk.
Aradan geçen birkaç on yıllık sürede Google, Bing, Yahoo!, Yandex gibi arama
motorları büyük mesafe kat etti. Bu arama motorları, inanılmaz derecede
gelişmiş bilgisayar programları kullanarak muazzam sayıda web sayfası içinden
ayıklama yapar.
Çoğu arama motoru temelde aynı işleyiş biçimine sahiptir. Bir şey bulmak
isteyen kullanıcı, arama sorgusu denen bir sözcük veya sözcük öbeği yazar.
Ardından arama motoru, sorguyu web sayfalarından oluşan kataloğuyla
karşılaştırır ve aramayı yapan kişiye göstermek üzere en iyi eşleşmeleri
çıkarır. Ve bunlar da arama sonuçları sayfasında görüntülenir.
Amaçları, aramayı yapan kişiler için mümkün olan en alakalı sonuç listesini
oluşturmaktır. Sonuçlar sayfası web sitesi bağlantıları barındırsa da yerel
işletme listeleri, satılık eşyalar, reklamlar, görseller, haritalar, videolar
ve daha pek çok başka şeye rastlayabilirsiniz.
Peki bu sizi ne açıdan ilgilendiriyor?
Diyelim ki Alaçatı'da bir kahve dükkânınız var. Biri, kahve dükkânı Alaçatı
diye arama yaptığında -yani sizi aradığında- işte bu, arama sonuçları
sayfasında görünmeniz için mükemmel fırsattır.
Aynı şekilde, klima üniteleri onarımı yapan bir teknisyenseniz veya akşam
yemeğine paket servis çıkarmaya hazır bir yerel lokantanız varsa, insanlar
ilgili sözcük veya sözcük öbeklerini arattığında karşılarına çıkmayı arzu edersiniz.
Peki neden? Çünkü arama motoruna girilen sözcükler, aramayı yapan kişinin, ürün
ve hizmetlerinize tam da o anda ilgi duyduğunu belirtir.
Şimdi neden arama ağı gibi harika bir yerde bulunmanız gerektiğini anladınız
mı? Sizi zaten aramakta olan insanları hedeflemenin bir yolu bu.
Tüm bunlar lafta kalıyor sanmayın. Çoğu pazarlamacı, arama ağının dijital
pazarlama stratejileri için vazgeçilmez olduğunu ve bunun sayılarla
desteklendiğini söyleyecektir.
Peki bu, diğer dijital reklamcılık yöntemlerini göz ardı etmeniz gerektiği
anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! İşletmenizi tanıtmak için yaptığınız
planda sosyal medya, e-posta ile pazarlama ve görüntülü reklamcılık gibi çok
farklı yöntemlere yer verebilirsiniz ve vermelisiniz de.
Fakat ürün ve hizmetlerinizi İnternet'te tanıtmak isteyen bir işletmeyseniz
arama ağında yer almak, kazandırma şansı oldukça yüksek bir yatırımdır.
Anahtar eğitimler
Arama
motorları, arama yapanların tam olarak aradıkları şeyi bulmalarını sağlamak
için interneti bir katalog gibi görür. Bu da onları son derece kullanışlı bir
pazarlama aracı yapar. Bu videonun değindiği konular:
E-posta ile pazarlama, müşterilerinizle bağlantı
kurmak ve iletişimi sürdürmek için iyi bir yoldur. Bu bölümde, e-posta ile
pazarlama kampanyalarının etkisini güçlendirmek için iletişim listesi
oluşturmaktan, son derece dikkat çekici e-postalar tasarlamaya kadar çok
çeşitli konularda temel bilgiler edinirsiniz.
Merhaba!
Bugünlerde sayısız ürün seçeneğiyle karşı karşıyayız. Müşterilerinizin aklında
kalmak istiyorsanız e-posta ile pazarlamayı deneyin.
E-posta ile pazarlama, diğer dijital pazarlama çalışmalarınıza ekleyeceğiniz
mükemmel bir yöntemdir. Neden mi? Bu yöntem, cep yakmadan müşteri bağlılığı ve
etkileşimi sağlar. Ve mobil cihazlarda da oldukça iyi çalışır.
Bu videoda, e-posta için nasıl kişi listesi oluşturacağınızı ve ilgi alanlarına
göre farklı kitleler için nasıl bir dil kullanacağınızı göstereceğiz. E-posta
ile pazarlamanın müşterilerle ilişki kurmanıza nasıl yardımcı olacağından da
bahsedeceğiz.
Her pazarlama türünde olduğu gibi, e-posta ile pazarlamadaki ilk adımınız da
hedeflerinizi belirlemek olmalı.
E-postayı ürün ve hizmetlerinizi sergilediğiniz bir vitrin olarak kullanıp web
sitenize daha fazla ziyaretçi mi çekmek istiyorsunuz? Yoksa e-postayla en az 10
birim satış getirecek bir kupon dağıtarak ticari bir başarı mı elde etmek
istiyorsunuz?
Hedefiniz ne olursa olsun, işletmenizle ilgilenen kişilerin bir listesini
oluşturarak yola çıkmak iyi bir fikirdir.
Peki, bu kişileri nasıl bulur ve e-posta adreslerini nasıl edinebilirsiniz?
Kısaca onlara sorarak başlayabilirsiniz.
Diyelim ki evcil hayvan ürünleri sattığınız bir mağazanız var. Müşterilerle
sohbet ederken, e-posta adreslerini vermeleri halinde onlara indirim kuponları
ve özel fırsatlar sunmayı önerin. Web siteniz varsa, siteye bir form ekleyerek
ziyaretçileri online aboneliğe teşvik edebilirsiniz.
Bu arada, ticari e-posta gönderebilmeniz için insanların size izin vermesi
gerektiğini ve birçok ülkede bu izni şart koşan yasalar olduğunu aklınızdan
çıkarmayın.
Harika. Artık e-postalarınızı almak isteyen kişilerin listesini oluşturmaya başladınız.
Şimdi e-posta ile pazarlamanın işletme hedeflerinize ulaşmanıza nasıl yardımcı
olabileceğini düşünelim.
Bir e-postaya çok fazla içerik sıkıştırarak veya art arda bir sürü e-posta ile
müşterileri sıkboğaz etmek doğru olmaz. Arkadaşça bir selamla ve girişle
başlangıç yapın. Ardından, dükkanınız ve sattığınız ürün grupları ile ilgili
bilgi verebilirsiniz. Bu aşamada, ilgi alanlarını belirlemek amacıyla bir iki
soru sorabilirsiniz. (Köpekseverlere kedi maması kuponu göndermeyi siz de
istemezsiniz.)
Daha sonra, müşterileriniz hakkında bilgi sahibi olduğunuzda, onlara özel
fırsatlar veya ilgilerini çekebilecek içerikler gönderebilirsiniz. Örneğin bu
müşterilerden oluşan bir grubun son zamanlarda köpek maması satın almış
olduğunu biliyorsanız, en popüler köpek oyuncaklarını, tasmalarını ve tasma
kayışlarını onlara gösterebilirsiniz.
Köpek eğitimi veya ödül maması kuponu gibi faydalı bilgilere ve ilgili
fırsatlara yer verdiğinizden emin olun.
Müşterilerinize işletmeniz hakkında bilgi verirken pazarlama e-postalarından
faydalanarak siz de onlarla ilgili daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Abonelerinize diğer ürün veya hizmetlerle ilgili güncelleme almak isteyip
istemediklerini sorun. Ardından sizden bilgi almak için hangi yolu tercih
ettiklerini öğrenin.
Örneğin haftalık mı yoksa aylık mı e-posta almak istiyorlar? Gelecek
kampanyalar için, e-posta kişileri veri tabanından elde ettiğiniz bilgilerin
kaydını tutun.
Ya uzun süredir kişi listenizde olan kullanıcılar? Bu sadık müşteriler
işletmeniz için gerçekten önemli. Dolayısıyla onlarla olumlu ve uzun ömürlü bir
ilişki kurmak iyi bir fikir. Peki bu konuda ne yapabilirsiniz?
İnsanlar ihtiyaçlarının öngörülmesini takdirle karşılar. Kimi müşterilerin
geçmişte web sitenizden pire-kene ilacı siparişi vermiş olduğunu varsayalım.
Yaz yaklaşırken, sıcak havalar tüylü dostlarımıza zarar verebilecek ufak
haşereleri beraberinde getiriyor.
Bunun üzerine, hem evleri hem de evcil hayvanları pire ve kenelerden uzak
tutacak ipuçları içeren bir e-posta hazırlayabilirsiniz. Tercih ettikleri
markadan verecekleri sezon öncesi sipariş için %20'lik bir indirim fırsatı da
ekleyebilirsiniz.
Ya da arada bir, kedi sahiplerine İnternet'teki en komik kedi videolarını
içeren küçük bir galeri gönderebilirsiniz.
Eğlenceli ve faydalı bir içerik sayesinde aboneleriniz, gönderdiğiniz
e-postaları yararlı bulurlar. Böylelikle alışveriş yapmaya hazır oldukları
zaman sizi tercih etme olasılıkları daha yüksek olur.
Son olarak, e-posta listenizdeki kişilerden alışveriş veya müşteri desteği
deneyimleri hakkında geri bildirim isteyebilir ve kendilerine doğrudan yanıt
verebilirsiniz.
İyi giden veya ters giden şeylerin farkında olarak müşterilerinizin sorunlarına
çözümler bulabilir veya sadece müşterileriniz oldukları için onlara teşekkür
edebilirsiniz.
İşte bu kadar. E-posta ile pazarlama hem potansiyel hem de mevcut
müşterilerinizle ilişki kurmanız için mükemmel bir yöntemdir.
Ürünlerinize ilgi duyan farklı kitleleri tespit ederek, ilgi alanlarına göre
iletişim metotlarınızı özelleştirebilirsiniz. Faydalı ve ilgi çekici içerik
sunarak zaman içinde müşteri bağlılığı oluşturabilirsiniz. Güçlü bir müşteri
tabanı işletmenizin büyümesine katkıda bulunur.
E-posta ile pazarlama hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, yakında
daha fazlasıyla karşınızda olacağız. Farklı e-posta pazarlama hizmetlerini ve
bunların özelliklerini ele alacağız. Müşterilerinizle bağlantı kurmak için
nasıl e-posta yazacağınızı da göstereceğiz.
Anahtar
eğitimler
Müşterilere e-posta ile bültenler ve özel fırsatlar
göndermek, pazarlama planınızda önemli bir rol oynayabilir; müşterilerinizle
ilişkilerinizi daha da güçlendirebilir. Bu videoda değineceğimiz konular:
Ryan fitness
merkezleri için belirlediği "genel müşteri memnuniyetini iyileştirme"
hedefine ulaşmak amacıyla bazı temel performans göstergeleri yazdı.
Bu dört
temel performans göstergesini inceleyin. Belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir,
işletmenin geniş kapsamlı hedefiyle alakalı ve zamana bağlı olma kriterlerini
sizce hangisi karşılıyor?
Seçenekleri açıp kapayarak doğru cevap veya cevapları bulun ve GÖNDER
tuşuna basın.
1.Müşterilerin %80'inin kişisel antrenman randevusu için spor salonunun
online sistemini kullanmasını sağlamak
2.Müşterilerin spor salonunun içecek barında harcadığı tutarı artırmak
3."Bu spor salonunu bir arkadaşınıza önerir miydiniz?" sorusu için
yıllık ankette %85 veya üzeri puana ulaşmak/DOĞRU
4.Yeni spor salonu üyelerinin %90'ının, üyeliklerinin ilk iki haftasında
oryantasyon seansı için rezervasyon yapmasını sağlamak/DOĞRU
DERS TAMAMLANDI
Aferin, doğru!
Seçtiğiniz temel performans göstergeleri şu özelliklere sahip:
Belirli
Ölçülebilir
Ulaşılabilir
Geniş kapsamlı hedeflerle
alakalı
Zamana bağlı
Tümüyle doğru olmayan diğer iki temel performans göstergesini nasıl
iyileştirebileceğinizi düşünün. Daha belirli mi yoksa zamana bağlı mı olmaları
gerekir?
Sonraki adımlar
Sahibi olduğunuz veya çalıştığınız işletmeyi göz önüne aldığınızda,
hedeflerinize ulaşmanıza katkıda bulunacak herhangi bir şeyin bir TPG
olabileceğini unutmayın. Yararlanabileceğiniz TPG türleri hakkında
düşünün.
Beş hedef belirleyin. Ardından bu hedeflere ne kadar yaklaştığınızı ölçen beş
TPG belirleyin. Kendinize şunları sorun:
1. Bu, ulaşmak istediğiniz hedefe özel belirli bir TPG mi?
2. Bu TPG ölçülebilir mi?
3. Bu TPG'ye gerçekten ulaşılabilir mi?
4. İşletmenizin geniş kapsamlı hedefiyle alakalı mı?
5. Bu TPG zaman sınırına sahip mi? Bunu ne zaman ölçmelisiniz? Haftada bir mi?
Ayda bir mi?
Bu derste,
spesifik hedefler belirleme ve bunları takip etmenin işletmenizin performansını
anlayıp artırmanıza nasıl yardımcı olabileceğini ele alacağız. Temel Performans
Göstergelerini ve hedeflerinize ulaşmanız için en önemli süreçlerin
etkililiğini değerlendirmek amacıyla bunları nasıl kullanabileceğinizi de
öğreneceksiniz.
Biraz daha ayrıntılı inceleyelim: Temel Performans Göstergeleri (TPG), işletme
hedeflerine ulaşmak için en önemli metriklere odaklanmak amacıyla kullanılan
ölçümlerdir. TPG'ler, gelişimin nasıl takip edilip ölçüldüğün anlamakta
ekiplere de yardımcı olur. TPG'leri oluşturmanın pek çok yolu vardır, ancak
hepsinin ölçülebilir, pratik, ulaşılabilir olması ve bir yön sunması gerekir.
Peki bir TPG gerçek dünyada ne anlama gelir? Ryan ile tanışın. Kendisi "Fit
Gym" adlı fitness salonları zincirinin sahibi. İşletmenin büyümeye devam
etmesini sağlamak için yeterince müşterisinin olduğundan emin olması gerekiyor.
Ryan bunu başarmak için ayda salon başına en az 50 yeni üyenin kaydolmasını
istiyor. Bu onun hedefi. Bu hedefe ulaşmasına yardımcı olması için Ryan'ın
çalışanların hedefe ulaşmaya dönük çabalarını ölçecek TPG'ler belirlemesi
gerekiyor. Ryan'ın üye kayıt oranını artırmaya yardımcı olacak eylemler
temelinde satış personeli için belirlediği TPG'ler şöyle: Satış ekibi şunları
yapmalıdır: Günde 20 potansiyel müşteriye ulaşmak. Çalışma saatleri içinde
sosyal medya ve e-posta yoluyla gelen tüm çevrimiçi sorulara 15 dakika içinde
yanıt vermek. Ayda 8 mevcut salon üyeliğini yenilemek veya ek satış yapmak. Bu
TPG'lere bakarak sonuçları analiz etmek, hangi çalışanların beklenen standardı
karşıladığını doğru şekilde değerlendirmeyi ve hangilerinin ilave satış eğitimi
alması gerektiğini belirlemeyi sağlar. Kendi işletmenizi veya çalıştığınız
işletmeyi düşünürken TPG'nin sizi hedefinize yaklaştıran her şey olabileceğini
unutmayın. Satış telefonlarından sosyal medya gönderilerine, e-posta listesine
kaydolmaktan müşteri memnuniyetine kadar, ihtiyaçlarınıza en uygun TPG'yi
seçtiğinizden emin olun. Peki TPG'lerinizin ne olması gerektiğini nasıl bilir
ve bunları nasıl ölçebilirsiniz? TPG'ler belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir,
alakalı ve zamana bağlı olmalıdır. TPG'leri bu şekilde oluşturarak net ve
ulaşılabilir olduklarından emin olabilirsiniz. Kendi TPG'lerinizi oluşturmayı
deneyin ve aşağıdaki soruları yanıtlayıp yanıtlayamadığınıza bakın: Bu TPG
yeterince belirli mi? Ölçülebilir mi? Çalışanlar buna ulaşabilir mi? İşletmenin
daha geniş kapsamlı hedefiyle alakalı mı? Son olarak, ne zamana kadar buna
ulaşılması gerekiyor? Örnek bir TPG, satış rakamlarını önceki yıla göre %25
artırmak olabilir. Bu hem belirli hem de ölçülebilirdir. Önceki satış
rakamlarınızı incelemek, ulaşılabilir olup olmadığını görmenize olanak tanır.
Satışları artırmak, bir işletmenin büyümesi için önemlidir. Bu genel bir
işletme hedefi olabilir ve yıllar boyunca değişimin karşılaştırılması, hedefe
zamanında ulaşılmasını sağlar. Hem TPG sonuçlarını hem de TPG'lerin kendilerini
düzenli olarak değerlendirmeyi ve verilere uygun adımlar atmayı unutmayın.
Örneğin; Ryan’ın satış personeli ortalama 15 dakikalık yanıt TPG'sini soruların
hacmi nedeniyle karşılayamıyorsa belki de talebi karşılamak için vardiya başına
personel sayısını artırmayı düşünmesi gerekir. Böylece sorularını hızlıca
yanıtlayarak potansiyel müşterilerinin memnun olmasını ve aynı zamanda
personelinin aşırı yorulmamasını sağlar.
Kendi iş ortamınızda hedefleri ve TPG'leri belirlemeye gelince, bunların
belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir ve alakalı olduklarından emin olun ve uzun
vadeli planınıza ulaşmanıza yardımcı olması için ileriye dönük düşünün. Biraz
zaman ayırarak belirleyebileceğiniz TPG'lere ve hedeflerinize yaklaşmak için
bunları nasıl ölçebileceğinize kafa yorun.
Anahtar eğitimler
İşletmenizi
internette pazarlarken, çalışmalarınızın performansını değerlendirmek üzere
mevcut verileri ve metrikleri kullanmak önemlidir. Bu derste aşağıdakileri
öğreneceğiz:
Hedef
ve TPG belirlemenin çevrimiçi işletmeler için önemi
5
kriteri kullanarak TPG oluşturma yolları
Toplanan
verileri, pazarlama çabalarını geliştirmeye yardımcı olması için analiz
etme yolları